Tapum yok, ama param var Haber
Ünlü Sultanahmet Köftecisi'nin üçüncü kuşaktan patronu Mehmet Tezçakın, dünyanın en kapsamlı Osmanlı İmparatorluğu kağıt para koleksiyonuna sahip olduğu savunuyor. 7 yaşından bu yana gazoz kapağı, banka cep takvimi ve yabancı paralarla başladığı Koleksiyon sevdasını, son 25 yıldır Osmanlı kağıt paraları üzerine yoğunlaştırmış.
Dünyada bilinen 11 bin tane paradan 7 bin 500'ünün sahibi olduğunu söyleyen Tezçakın, birkaç yıl önce yaptığı araştırmaya göre Koleksiyon için şimdiye kadar 6 milyon Dolar harcadığını tahmin ediyor. Tezçakın, "Çoğu kez bir kat alabileceğim parayla Londra'dan iki kağıt parçası alıp geldim. Benim bir tapum, bir gayrimenkulüm yok. Hepsi bunlar" diyor. Dünyada sadece kendisinde bulunan paralar olduğunu da belirten Tezçakın, bunları para fuarları, müzayedeler ve çeşitli ülkelerdeki koleksiyonculardan aldığını dile getiriyor.
Bilirkişi oldu
Aynı zamanda önemli bir "nümismatik" (sikke ve para koleksiyonuna ilişkin) kitaplığı olan Tezçakın, dünyada pek çok önemli koleksiyon ve müzayede firmasına da bilirkişilik yapıyor.
Tezçakın, "Dünyanın en meşhur müzayede firmaları, Avrupa'daki para fuarları, hatta bazı firmaların da bilirkişisiyim. Buralarda nümismatik derneklerine üyeyim. Dünyada, elinde koleksiyonu olan herkes bana gelir. Bu paraların önemli bir kısmı müzayedeler ve yurtdışından toplandı" diyor. Kendi koleksiyonunda bulunmayan paraların da nerede olduğunu bildiğini vurgulayan Tezçakın, şöyle devam ediyor:
"Osmanlı kağıt paraları yaklaşık 250-300 tiptir. Her tip de kendi içinde ayrılır. Elimde 7 bin 500 Osmanlı kağıt parası var. Dünyada da 11 bin tane olduğunu tahmin ediyorum. Bütün paraların nerede olduklarını biliyorum. Onları alma ihtimalim olacak ama hiçbir koleksiyoncu kendi koleksiyonundan bir iki parçayı çıkarıp vermez. Bunun için tüm koleksiyonu almanız lazım. Ben böyle 45 koleksiyon aldım. Kolay bir şey değil."
‘Hep sürprizli’
Tezçakın, bir dönem dünya paraları da topladığını anlatarak, Osmanlı kağıt paralarının ise sürekli bir "sürpriz" sunduğu için daha keyifli olduğunu dile getiriyor. Birkaç yıl arayla mutlaka farklı, daha önce duyulmayan bir parayla karşılaşabildiklerini belirten Tezçakın, şunları söylüyor:
"Aynı zamanda hatırı sayılır bir nümismatik kitaplığım var. Dünya-Osmanlı para tarihi, bunun üzerinde çalışıyorum. Zamanımızın çoğu araştırma ile geçiyor. Bir koleksiyon tamamlanınca haz vermiyor. Bu haz, Osmanlı kağıt paralarında bitmeyecek. Çünkü yaptığımız araştırmalarda, bazı paraların niteliklerini bilsek de, para ortada yok hâlâ. Bu da sürekli, birkaç yılda bir, ortaya yeni bir para çıkması demek. 1840'dan bu yana paraların toplanması, alınıp satılması yasak değil. O yüzden yasak olmayan bir kısmı ele aldığım için de, bunları biriktirmesi daha kolay oldu."
‘Mal mezata...’
Tezçakın, koleksiyonu bir Müze açılması durumunda verebileceğini söylüyor. Koleksiyonu tek tek bozup satmaya ise "Gönlüm razı olmaz" diyor. Özellikle Amerikalı ve Araplardan koleksiyonu için teklifler aldığını anlatan Tezçakın, "Toptan biri isterse, onun bununla ilgili yapacağına bağlı. Alıp, tekrar satacaksa asla vermem. Bunu dağıttığınız zaman tekrar bir araya getiremezsiniz. Sadece koleksiyonumun fiyatı 3.5 milyon Dolar. Ailemiz içinde kimse yok. Bu içten gelen bir duygudur. ‘Adam mezara, mal mezata' denir bizim camiada. Bir para müzesi kurulması için çok uğraştım, sonuç alamadım. Umarım bir müzede görebilirim" diye konuşuyor.
Sadece ikisi resimli
Mehmet Tezçakın'ın elindeki paralarda pek çok detay göze çarpıyor. İşte paralarla ilgili birkaç detay:
- Paraların hepsinde bir şekilde mutlaka tarihleri yazıyor.
- Sadece iki para üzerinde resim var.
- Paraların arka ve önlerinde resmi yazılar var.
- En ilginç para şu anda Asya'da, İlk Kavimler Müzesi'nde. Üzerinde ‘ne kadar kazanırsan kazan iktisap ederek harca' yazıyor.
- Meblağ büyüdükçe paranın boyutları da büyüyor.
- En değerli koleksiyon parçaları, el yazması olan paralar.
Köfte arabası yola çıktı
Dördüncü kuşak olan Tezçakın'ın çocukları, şimdilerde Sultanahmet Köftecisi'nde işin başına geçmiş durumda. Tezçakın, Kültür faaliyetlerinin yanında çocuklarını da yönlenirdiğini belirtirken, bu yıl en keyifli gelişmelerinin "köfte arabası" olduğunu vurguluyor. Tezçakın'ın verdiği bilgiye göre "köfte arabası" konseptiyle, benzin istasyonları ve yazlık alanlarda, köfteseverlere nostalji yaşatılması amaçlanıyor.
Avrupa da tamam
Tezçakın, uzun yıllardır isim hakkı mücadelesi verdiği Sultanahmet Köftecisi'nin pek çok davayı kazandığını belirtiyor. Üçü Azerbeycan Bakü'de olmak üzere 11 dükkanı bulunan Sultanahmet Köftecisi, birkaç yıl içinde Londra, Almanya ve Hollanda'da da yerini alacak. Sultanahmet Köftecisi ayrıca, köfteye ulaşımı kolaylaştırmak için marketlerde de satmayı planlıyor.Kaynak:DuyguErdoğan/Milliyet
Yorumlar