25 Haziran 2015 Perşembe

Ülkemizin atık yönetim stratejisinin en önemli ilkelerinden birisi "atıkların geri kazanılması"dır. Başta Çevre Kanunu olmak üzere çevre mevzuatını oluşturan bütün hukuki düzenlemelerde atıkların tekrar kullanılması, materyal ve Enerji olarak geri kazanılması öncelikli yönetim prensiplerinden birisi olarak ele alınmıştır. Bu amaçla, Çevre Mevzuatında atıkların kaynağında ayrı toplanması esas olarak kabul edilmiştir. Ambalaj ve ambalaj atıklarına ilişkin düzenlemeler 24.08.2011 tarih ve 28035 sayılı Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği kapsamında yürütülmektedir. Ambalaj üretiminden ambalajlı ürünlerin satışa sunulması, ambalaj atıklarının toplanmasından geri kazanımına kadar geçen aşamalarda tüm paydaşlara ayrı ayrı görev ve sorumluluklar verilerek ambalaj sistemi kurulmuştur.

Bu sistemde; "Hammaddeden işlenmiş ürüne kadar, bir ürünün üreticiden kullanıcıya veya tüketiciye ulaştırılması aşamasında, taşınması, korunması, saklanması ve satışa sunulması için kullanılan herhangi bir malzemeden yapılmış tüm ürünler" ambalaj, "üretim artıkları hariç, ürünlerin veya herhangi bir malzemenin tüketiciye ya da nihai kullanıcıya ulaştırılması aşamasında ürünün sunumu için kullanılan ve ürünün kullanılmasından sonra oluşan kullanım ömrü dolmuş tekrar kullanılabilir ambalajlar da dâhil çevreye atılan veya bırakılan satış, ikincil ve nakliye ambalajlarının atıkları," ambalaj atığı, olarak tanımlanmaktadır. Bu doğrultuda ürünlerin ambalajlanmasında kullanılan şişe, koli, kutu, palet, çuval, vb. tüm ürünler ambalaj olarak tanımlanmakta, ambalajla birlikte satılan kapaklar da ambalaj kapsamına alınmaktadır.

Genişletilmiş üretici sorumluluğu ve kirleten öder prensibine göre ürünlerini ambalajlı olarak piyasaya süren işletmelere yıllara göre artan toplama hedefleri verilmekte ve bu hedefler doğrultusunda ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması sağlanmaktadır. Bu hedefin sağlanıp sağlanmadığının belirlenmesi amacıyla yapılan belgelendirmede malzeme cinsi esas alınmakta olup, piyasaya sürülen ambalaj malzemesine karşılık aynı cins ambalaj atığı toplanmaktadır. Dolayısıyla PET şişenin yerine PE ve PP kapaklar belgelendirmede kullanılamamakta ve kapak toplanması durumunda PET şişelerden muafiyet söz konusu olamamaktadır. Hedeflerden az ambalaj atığı toplanması durumunda toplanmayan miktarlar bir sonraki yıla %10 luk artışla ilave edilmektedir. Görüldüğü üzere, PE veya PP kapak toplanması PET şişe toplandığı anlamını taşımamakta olup, PET ambalajın yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Her ambalaj cinsi için ayrı ayrı hedefler uygulanmaktadır.

Bununla birlikte; ambalaj atıklarının bir parçası olan kapaklar sivil toplum kuruluşları tarafından geri Dönüşüm konusunda farkındalığı artırmak ve Engelli vatandaşlara yardımcı olabilmek amacıyla başlatılmış bir çalışma olup, mavi kapak simge olarak seçilmiş ve kapak biriktirme kampanyaları başlatılmış olup, söz konusu kampanya ve projeler Bakanlığımız dışında çeşitli STK'lar tarafından yürütülmüştür.

Mavi kapak toplanmasına ilişkin uygulamalar ve Bakanlığımız ambalaj sistemini aksatmadığı gibi vatandaşlarda geri kazanılabilir atıkların ayrı toplanmasına ilişkin farkındalık yaratmakta ve geri kazanım bilinci oluşturmaktadır. Bu hususlar çerçevesinde yanlış algı ve bilgilendirmelerin önüne geçilmesi önem arz etmekte olup, bu noktada Bakanlığımızca yapılan ve yapılacak bilgilendirme çalışmalarında söz konusu durum hassasiyetle ele alınacaktır.

Yorumlar

Diğer Haberler

Mevduat faizlerine Merkez Bankası şoku! Bankada 250 bin TL'si olan hemen baksın! İşte bankaların mevduat faizi oranları.
Piyasalar Merkez Bankası'nın faiz kararını beklerken, bankalar yıl sonunda faiz indirimi ihtimalini fiyatlandırıyor. Mevduat faizleri geriledi. İşte bankaların mevduat faizi oranları...