Salon Architects İnovatif Mimarlık Ödülünü alarak uluslararası bir başarıya imza attı Haber
SALON ARCHITECTS'E “İNOVATİF MİMARLIK” ÖDÜLÜ...
Dünyaca ünlü İtalyan Mimarlık dergisi The Plan'in bu yıl ilkini düzenlediği ödüllerde Bolayır Evi, CT Hukuk Bürosu, Office Central ve Aktif Strüktürler projeleriyle finale kalan Derinboğaz, "İnovatif Mimarlık" kategorisinde büyük ödülün sahibi oldu.
Salon Architects kurucu ortağı Alper Derinboğaz, uluslararası bir prestije sahip olan İtalyan mimarlık dergisi The Plan tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen The Plan Awards 2015'te "Innovative Architecture" kategorisinde ödüle layık görüldü. Dünyanın birçok ülkesinden, Mimari, iç Mimari ve masterplan ölçeğinde, 500'den fazla projenin katıldığı The Plan Awards 2015‘te Office Central, Aktif Strüktürler, CT Hukuk Bürosu ve Bolayır Evi projeleriyle finale kalan Derinboğaz, "İnovatif Mimarlık" kategorisinde büyük ödülü kazanarak önemli bir başarıya imza attı.
The Plan Awards 2015'te, toplam 18 farklı kategoride finale kalan projeler, 19-20 Mayıs tarihlerinde Avrupa'nın en büyük kongre merkezlerinden biri olan MiCo Milan'da gerçekleştirilen 2015 International Architecture Forum Perspective'de, uluslararası duayen mimarlardan ve tasarımcılardan oluşan 81 kişilik jüri karşısında yarıştı.
Kentle Bağ Kuran Kompleks: Office Central
Salon Architects'in The Plan Awards'daki projelerinden biri olan, İstanbul'un merkezinde konumlanmak üzere tasarlanan ve masterplan ölçeğinde ele alınarak nitelikli öneriler sunması hedeflenen karma Yapı projesi Office Central, Ofis, Konut, Otel, ticaret birimleri ve bir Kültür merkezi gibi fonksiyonlara uygun şekilde tasarlanmış. Proje, yüksek yoğunluklu iş ve ticaret bölgeleri için, ‘merkez' ve ‘sokak' kavramlarını bir arada barındırarak, benzer nitelikteki Yapı tasarımına güncel bir yaklaşım getirme stratejisiyle geliştirilmiş. Office Central, yer alacağı bölgenin gelişim şeması çerçevesinde, kamusal ve özel alanların sağlıklı birlikteliğini teşvik eden, yatırımlar arasında kamusal alan stratejilerinin de etkili bir şekilde yer almasını sağlayan bir kompleks olarak ele alınmış. Kentsel bağlamlar ön planda tutularak, benzer ölçekteki ve fonksiyondaki projelerin aksine dışa dönük bir yerleşim şemasıyla kurgulanan Office Central'in, çevresindeki ana Ulaşım yollarını da kompleks içerisine alıp merkezden dağıtması önerisiyle, Kent ile yapı arasındaki bağ sağlamlaştırılmış. Yapının yüksekliği, çevresindeki yapı yüksekliklerinden referansla belirlenmiş ve manzarayla, güneşlenme özellikleri dikkate alınarak yönlenmelere karar verilmiş. Kent siluetinde etkili bir yere sahip olması beklenen, tasarımında yere özgü bağlamların ve çağdaş anlayışların belirleyici olduğu Office Central, yeşil alan, meydan ve sokakların kamusal kullanımını maksimize eden bir model önerisi olmuş.
Aktif Strüktürler: Akustik Formasyonlar / Grand Rue Pera
mimar Alper Derinboğaz'ı The Plan Awards'ta ödüle taşıyan Aktif Strüktürler projesinin ilk ürünü olan Akustik Formasyonlar / Grand Rue Pera'da, mimari öğelerin ses ve görsel sanatlar eşliğinde yeniden yorumlanarak, farklı bir deneyim eşliğinde yansıtılmasından oluşuyor. İstiklal Caddesi'nin ses hafızasının önce mimari bir yüzeye aktarıldığı çalışmada, elde edilen katı form dinamik bir görsel performansa dönüştürülmüş. Ortaya çıkan performansın ise disiplinler arası etkileşimlerle, mekansal deneyimi en gelişmiş seviyeye taşıması hedeflenmiş. Ses matematiğe, matematik mimariye, mimari ise canlı bir yapıya dönüşürken, çok katmanlı, sesi çıkan, hareket eden ve nefes alan bir mekan deneyimi izleyicilere sunulmuş. İstanbul'un en popüler ve en canlı caddelerinden İstiklâl Caddesi'nde, kentin simgelerinden biri sayılan Yapı Kredi Kültür Merkezi'nin Galatasaray'a bakan cephesinde izleyiciyle buluşan enstalasyon, çok katmanlı ve yere özgü karakteriyle kentsel deneyimin parçası olarak yorumlanmış.
Alper Derinboğaz'ın mimarlık ve diğer sanat dallarının etkileşimiyle ortaya koymuş olduğu Aktif Strüktürler projesi, daha önce de 2011 ARKIV Seçkileri arasında yer almıştı ve uluslararası mimarlık ve tasarım portali Architizer'ın düzenlediği Architizer A+ ödüllerinde de mansiyon ödülüne layık görülmüştü.
Dinamik Diyaloglar: CT Hukuk Bürosu
Salon Architects'in The Plan Awards 2015'te finale kalan diğer projesi CT Hukuk Bürosu, grid sistemle oluşturulmuş katı plan şemasına sahip bir iç mekanı, kontrast ve dinamik anlayışlarla yeniden yorumlama projesi olarak ele alınmış. Ofis mekanlarında kullanılan ve geometrik sınırlarla belirlenen çizgiler ve renklerin, her noktadan etkili perspektifler oluşturması hedeflenmiş. Mekanlara iki boyutlu algının ötesinde deneyimlenebilme özelliği de ekleyen bu tutum sayesinde, hukukun tarafsız ve keskin olma özelliği biçimsel olarak iç mekana yansıtılmış. Tavanda yer alan çizgisel aydınlatma elemanı, kullanıcıları ve ziyaretçileri belirli bir hiyerarşiye göre yönlendirmek üzere konumlandırılmış. Farklı fonksiyondaki birimler arasında yer alan koridor, avukat ve müvekkillerinin arasında bir geçiş alanı olarak tasarlanmış ve ofisleri servis mekanından ayırmış. Kullanılan tüm malzemeler ve renkler, fonksiyonlara göre farklılaşarak birer belirleyici olmuş. Mekanlarda beyaz ve koyu gri renkler, metal, ahşap, cam gibi malzemelerle birlikte kullanılarak birbirine zıt ama etkili bir kurgu elde edilmiş.
Gelenekselin Modern Yorumu: Bolayır Evleri
The Plan Awards'ta finale kalan Bolayır Evleri projesi ise Çanakkale'nin Bolayır ilçesinde yer alan, toplam 32.430 metrekare bir alanda, 20 adet villa ve sosyal birimlerden meydana geliyor. Villaların genel tasarım kararları oluşturulurken geleneksel Türk mimarisinden esinlenilmiş ve avlu ya da doğal iklimlendirme gibi özellikler çağdaş dokunuşlarla ele alınmış. Avluların tasarıma kattığı mekansal zenginliğin yanı sıra, proje arazisinin yıl boyunca kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda rüzgar alması nedeniyle, iklimsel koşulları iyileştirmek açısından da villa tasarımında avlu kullanılmasına karar verilmiş. Arazi içi oluşturulan diagonal yollar üzerine yerleşen villalar, yoldan yarı geçirgen bir duvar ve bitki örtüsüyle yalıtılmış. Proje alanının eğimi nedeniyle hem villa planlamasında hem de peyzaj tasarımında kademeli bir sistem geliştirilmiş. Topografik etkiler nedeniyle sosyal birimler de daha organik bir şekilde kurgulanmış. Proje alanında yer alan tüm yapılar, optimum ölçüde birbirine engel olmayacak şekilde manzaraya göre konumlandırılmış ve yapıları birbirlerine bağlayan iç yollar ve açık alanlarla birlikte bir bütün olarak ele alınmış.
Alper Derinboğaz Hakkında:
Salon Architects kurucu ortağı Y.mimar Alper Derinboğaz 2005 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesi'nden mezun oldu. Yu?ksek lisans derecesiniUniversity of California, Los Angeles'da School of Architecture'da tamamladı. Mimarlık ve kentsel Planlama çalışmalarıyla UCLA Graduate Ödülü'nü aldı.
Los Angeles'ta çalıştığı ofislerde yüksek yapılar, müze ve kampüs projelerinde tasarımcı mimar olarak görev aldı. Yeni teknolojileri ve deneysel yaklaşımları tasarıma dahil eden projeleri hayata geçirdi ve bu kapsamda ulusal ve uluslararası yarışmalarda birçok ödülün sahibi oldu.
2009 yılında İstanbul'da kendi mimarlık ofisi Salon Architects'i kurdu. Aynı sene üç uygulaması ile Arkiv Yılın Mimarlık Eserleri Seçkisi'ne giren Derinboğaz, 2011'de Arkitera Genç Mimar Özel Ödülü'nü aldı. 2013 yılında (MoMA PS1ile) YAP İstanbul Modern'de finalist oldu. Yeni medya ve mimarlığı bir araya getirdiği Augmented Structures projesi uluslararası mimarlık ve tasarım portali Architizer'ın düzenlediği 2015 Architizer A+ Awards'da mansiyon ödülüne layık görüldü.
Alper Derinboğaz, Salon Architects'in kurucu ortağı olarak farklı ölçeklerde çalışmalarına devam ediyor. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde mimari tasarım atölyesi yu?ru?tu?cu?lu?ğu? yapan Derinboğaz'ın İstanbul' un güncel planlamasını konu alan işleri Türkiye'yi ilk katılımı olan14.Venedik Mimarlık Bienali'nde temsil etti.
Alper Derinboğaz'ın yüksek yapılarıdan iç mekan projelerine çeşitlilik gösteren işleri, çoğunlukla yerin veya temanın temelinde var olan unsurları konu alıyor. Mekan deneyimleri ise hareketin çeşitli ifadeleri üzerinden etki kurmayı amaç ediniyor. Derinboğaz, mekansal algının referansını oluşturan hafızanın ötesinde şimdiki ‘an'ı merkeze koyar ve yer, tema ile bütünleşik mekan deneyimleri tasarlar. Mekanları ise hareketin çeşitli ifadeleri üzerinden etkiler kurar.
Yorumlar